Omuzların Genişlemesi (Kemiklerin büyümesi)

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan abd
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi
Vücutta gelişimi en son devam eden(25 yaşına kadar) omuz kemikleridir. Bu nedenle omuzlarının kemiksel olarak bu yaş civarına kadar gelişmesi-büyümesi mümkündür.
 
Vücutta gelişimi en son devam eden(25 yaşına kadar) omuz kemikleridir. Bu nedenle omuzlarının kemiksel olarak bu yaş civarına kadar gelişmesi-büyümesi mümkündür.
Bu konuda bilimsel bir kaynak makale ya da kaynak ya da paylaşım linki verebilir misin???
Sözlerine inanmadığım için değil, kafamdaki soruları cevaplamak için istiyorum.
 
Malesef veremeyeceğim. Ancak bu bilgiyi size antropoloji dersinde,kemik büyümesi konusunda öğrendiklerimden söyledim.
Hocamızda Prof ;)
 
Kemik fizyolojisi
Bilindiği gibi osteoblastlar kemik doku oluşumu ve kemik boy büyümesinde görev alırlar. Bu aşamada kemik doku oluşum-rezorbsiyon dengesi, büyüme plağındaki kondrositlerin değişimi ve minaralizasyon gerçekleşir. Osteoblastların sistemik aktivasyonu; büyüme hormonu, interlökinler ve paratitorid hormon tarafından gerçekleştirilir. Kemik doku yıkımı ve rezorbsiyondan ise osteoklastlar sorumludur. Osteoklastlar; osteoblastlar tarafından M-CSF ve RANK (nuklear factor kB [NFkB] reseptör aktivatörü ) ligand ile aktive edilir, osteoprotegerin tarafından da aktivasyon baskılanır. (2, 3).


Kemik büyümesi, fertilizasyon altıncı haftasından başlar, puberte boyunca devam eder, iskeletin bazı bölümlerinde ise 25 yaşa dek devam eder.


Kemik dokusunun % 30’unu organik (osteoblast ve osteoklast türevlerinden oluşan hücreler ile birlikte kollajen, sialoprotein, osteopentin, osteonektin, asit glikoprotein, osteokalsin, fibronektin), % 70’ini de mineralize yapı (hidroksiapatit kristaller, kollajen fibriller içine gömülü kalsiyum, fosfor, magnezyum, çinko gibi iyonlar ve C, D, K vitaminleri) oluşturur. Çocuk ve adolesanlarda kemik mineral depolanması kemik şekli, kuvveti ve yapısını belirler. Büyüme, biçimlenme (modeling), yeniden biçimlenme (remodeling) ve yıkım ile belirlenir, yapım ve yıkım birbirini izler. Kemik dokusunun zirveye ulaşımı, fizyoloji ve patolojileri için çok önemlidir ve bu temel konu adolesanda çok önemlidir. Çünkü adolesan dönemde erişkin boyun yaklaşık 15’i oysa, kemik kütlesinin % 37-60’ı kazanılır. Ayrıca ZKK’nin % 25’i büyüme hızının en çok olduğu 2 yılda gerçekleşir, büyüme maksimuma, erişkin boyun % 90’ına eriştiğinde total kemik içeriğinin ancak % 57’sine erişilmiştir. Pubertenin tamamlanmasından sonra kemik kütlesinin % 90’ına ulaşılır. Puberte öncesi dönemde ise, kemik kütlesinde artış hızı yaklaşık % 5 kadardır. Kemik fizyolojisinde hormonlar önemli yer kaplar. Biçimlenme ve yeniden biçimlenmede hormon eksiklikleri-reseptör sorunları, etkili olacaktır. Bu nedenle estrojenin kemik büyüme -gelişme ve mineralizasyonda, büyüme hormonunun kemik boy ve kitlesinde, tiroid-paratiroid-kortizol hormonlarının osteoblast ve osteoklastları etkileyerek kemik biçimlenmesinde, leptinin biçimlenmede primer / sekonder “messenger” olarak etki gösterdikleri unutulmamalıdır.
Ağırlık bindiriminin olamadığı durumlarda (astronotlar) ve uzun süre hareketsiz kalan bireylerde kemik kütlesinin hızla kayba uğraması, kemik fizyolojisinde aktivitenin önemini vurgulamıştır. Bu nedenle ağırlık bindirici egzersiz, zirve kemik kütlesine çok büyük katkıda bulunur (4). Ancak aktivitenin kalsiyum alımından bağımsız etkili olup olmadığı halen tartışma konusudur.
Kalsiyum ve D vitamini başta olmak üzere beslenme ile kemik sağlığının korunması, yıllardır vurgulanmaktadır. Normal değerler içinde olmak koşuluyla, vücut kitle indeksi ile kemik mineral dansitesi arasında pozitif korelasyon vardır. Bunu tersi durumu obezite (adipozitenin iskelet gelişimine olumsuz etkisi-kırık riskinin artması) ve anoreksiyada (kemik dansitesinde azalma) görülmektedir. Beslenme ile alınan kalsiyum; kemik ve kartilaj matriksin normal mineralizasyonunda, kemik döngüsünde (yeniden yapılanma) ve ZKK’ne erişmede etkili olur. Yeterli kemik alımının esas olması tartışmasızdır, ancak yararlanımda genetik faktörlerin de rolü vardır. Örneğin zencilerde daha az kalsiyum alımı ile benzer zirve kemik kütlesine erişim olabilmektedir. Total vücut kalsiyumunun % 99’u kemik dokusunda yeralmakta, kalsiyum dengesinde de parathormon, kalsitonin, 1,25 dihidroksi vitamin D ile sağlanmaktadır. “Amerikan Beslenme Komitesi”nin raporuna göre günlük kalsiyum gereksinimi 0-6 ay arası bebeklerde 210 mg, 7-12 ay arası bebeklerde 270 mg, 1-3 yaş arasında 500 mg, 4-8 yaş arasında 800 mg, 9-18 yaş arasında da 1300 mg’dır (6). Ancak yapılan çeşitli araştırmalarda çocuk ve adolesanların kalsiyum alımlarında yetersizlikler saptanmıştır. Örneğin İngiliz çocuklarında 11 yaşından sonra özellikle kızlarda yaklaşık % 20 oranında eksik kalsiyum alımı olduğu gösterilmiştir. Benzer şekilde Amerika’da, 3-5 yaş arası çocuklardan başlamak üzere özellikle adolesanlarda, günlük gereksinimin çok altında kalsiyum alımları saptanmıştır (12-19 yaş arası kızlarda günlük gereksinimin ancak % 10’u kadar) (7). Özellikle adolesanların yetersiz kalsiyum alımı, yaşamın ileri dönemlerindeki obezite, osteoporoz, hipertansiyon gelişimi ile doğru orantılıdır. Zirve kemik kütlesinin % 40’ının adolesan dönemde gerçekleşmesi, bu dönemde yanlış kalori alım yorumları nedeniyle süt tüketiminin azalması (oysa daha düşük kalorili olan yağsız sütlerin kalsiyum içeriklerinde fark yoktur), sütün yerini alan diğer içeceklerin çok tüketilmesi, osteoporoza yatkın olan adolesanlarda kırık riskini daha da arttırmaktadır. Bu nedenle yeterli tüketimin önemi vurgulanmalı, optimal kalsiyum kaynakları seçilmeli (örneğin brokoli gibi okzalat içeriği düşük kalsiyumdan zengin yeşil sebzeler, kalsiyumdan zenginleştirilmiş gıdalar), anne-babalar süt tüketimleri açısından örnek olmalı, yemeklerde süt içimi desteklenmeli, laktoz intoleransına dikkat edilerek gerekli önlemler açıklanmalıdır. Diğer yandan, prematürelerde günlük gereksinimin daha fazla olduğu bilinmesine karşın, matür bebeklerde günlük önerilenden daha fazla kalsiyum alımının kemik mineralizasyonuna etkisi tam olarak anlaşılamamıştır. Bu bebeklerin beslenme şekilleri de önemlidir, anne sütünün kalsiyumdan yararlanımı % 58 iken, formulada bu oran % 38 dolayındadır.
Kemik sağlığı açısından beslenmede zirve kemik kütlesine olumlu katkıları olduğundan yeterli protein alımına dikkat edilmelidir. Aksine yetersiz protein alımı IGF-1 sentez ve etkisinde azalmaya yol açarak kemik boyuna büyümesini de engeller. Ancak diyet proteinin metaboliz edilmesiyle oluşan total asit yükü nedeniyle idrar kalsiyum ekskresyonunu arttırdığı da göz önüne alınmalıdır. Benzer şekilde diyetteki sodyum idrar kalsiyum atılımını arttırırken Na ve Ca, proksimal tubulusta aynı transport sistemini kullanır), meyve ve sebzelerle alınan potasyum ve bikarbonat tersine kalsiyum atılımını azaltır (8).
Kemik gelişiminde kalsiyum metabolizması ile birlikte çalışan D vitaminin de yeterli alınması gerekir (200-400 IU / gün). Mineralizasyona yardımcı olan, osteoblast ve osteoklast prekürsörlerinde yer alan reseptörlerle etkili olan, kalsiyum ve fosfor abrobsiyonunu ayarlayan D vitamin’in eksikliği, çocuklarda rikets, erişkinlerde osteomalazinin gelişmesine yol açar. Güneş ışınlarının etkisi ile deride sentez edilmesi yanı sıra diyetle (süt, soğuk tuzlu su balıkları gibi) de alınır. Özellikle deri yoluyla sentezin kısıtlı olduğu durumlarda (güneş), diyetle alım daha da önem kazanır. Vitamin D dengesini değerlendirmede plazma 25 OH D vitamin ölçümü, iyi bir biyolojik gösterge olarak kabul edilir. Ancak intakt parat hormon ölçümlerine dayanarak optimum kemik sağlığı için D vitamin düzeylerinin belirlenmesinin de çok yararlı ve pratik bir yöntem olduğu vurgulanmaktadır (9). Ülkemizde yapılan çalışmalarda D vitamin eksikliğine bağlı riketsin kemik sağlığına etkisi ortaya konmuştur (10, 11).
Kemik fizyolojisini etkileyen ve yukarıda sayılan tüm faktörler yanı sıra vitamin D, estrojen, tip 1 kollajen, IGF-1, “transforming growth factor beta”, IL-6 reseptör polimorfizmleri de olayın genetik boyutunu belirler.


kaynak: http://www.guncelpediatri.com/yazilar.asp?yaziid=689&sayiid=
 
Bu yaşınla ilgili bir şey, eğer 15- 17 yaş civarındaysan, yüzme, boks, çekiç atma gibi sporlar kemiklerini genişletir.
Hepsinin kendine özgü genişletici etkisi var.
Yüzmede kulaç atmak, boksta eskivler sırasında omuzlarını savurmak hep omuzlarını açar, kemiklerin o yaşlarda şekil almaya, yana doğru açılmaya müsait, ama 17 yaşından sonra imkansız gibi birşey, boyun uzar, ama yana doğru kemik genişlemesi çok zor olur.
Onun için yaşın 18 ve üzeri ise, omuz başlarını genişletmeye, omuz kaslarını kalınlaştırmaya bakacaksın.
Larry Scott, ilk Mr. Olympia cok dar omuzlu ama mükemmel fizikli bir şampiyondu, omuzları o kadar kalın ve doluydu ki, omuzları en beğenilen bölgesiydi.
Bir resmini yolluyorum sen karar ver...

sahibinden cabrio murat olmus resim :D
 
benim teyzemin kocası manavdı oğlu var bi tane adı murat küçükken 10 kiloluk iki karpuzu koltuğunun altına alır taşırmış çocuğun omuzları şu an çok geniş acaaba bizdede işe yararmı
 
İşe yarar mı derken? Karpuzları koltuk altında taşımak mı? Onun yerine yüz derim ben sana. Yaşın 15+ ise body de yap, kemik olarak genişlemesen bile omuz başı olarak gelişeceğin için omuzların kaslardan dolayı genişleyecek.
 
benim teyzemin kocası manavdı oğlu var bi tane adı murat küçükken 10 kiloluk iki karpuzu koltuğunun altına alır taşırmış çocuğun omuzları şu an çok geniş acaaba bizdede işe yararmı

Bu forumda millete karpuz taşımayı önersek adanaya mevsimlik işçi gönderirdik forumdan. KarpuzForumTR değil bura bodyforumTR.

Sen forumdaki koca arşivden omuzun nasıl genişletilebileceğini hala öğrenmedin mi? Ya da uyguladın da işe yaramadı mı !?
bu forumda kimse iki karpuz al da sokakta şöyle bir turla demez sana.

Kaplan1222 mesajlarına denk geliyorum, omuzlarına ve kemiklerine takmış vaziyettesin !

Hemen kendine gelmelisin:evil:

Bırak artık bu boş acayip mesajları, adam gibi başlayabiliyosan başla bişeylere yoksa havadan soru sorma.
Kolay gelsin ;)
 
Yok salvadore bak o kadar gülücük smile falan koyduk kızmadığımız anlayışla yaklaştığımız belli olsun diye. Hem yeni hem çok genç biliyorum ama bi kaç gündür hep aynı şeyleri yazıyor da biraz uyarmak lazımdı.

Karpuz taşıyım mı deyince dayanamadım : )))
 
ben karpuz taşıyacağım demedimki omuz kemiklerini esneterek uzama sağlayabilrmiyiz sorumun özü buydu yanlış anladın galiba son zamanlarda mesajlarıma hep sen cevap veriyorsun gaddar
 
arkadaşlar fazla ağır kilolaran çalışmasak hafif ama sürekli yapsak forumda ağır kiloyla omuz geliştirilmez diyor az kilo çok tekrar diyor ama sen çok ağırlık az tekrar diyorsun bu bi çelişki omuzlarımı genişleticem diye ısınmadan 30 kg yi yüklemeyin omuzlara valla sakat kalırsınız sonra zorlanmadan yapabileceğiniz bi ağırlık seçin sonra yavaş yavaş mesela başlarken 4-5 kg ile başlayın.
 
Arkadaşlar ben bu spora evde başladım 17 yaşımda. 2 dumbell almıştım. Bi de barfiks monte ettirmiştim kolidora. Şimdi 23 yaşındayım. Daha çok kendi ağırlığımla çalıştım. şnav barfiks mekik. Özellikle barfiks çok yardımcı oldu bana. Sırt çantasına 15 kilo ağırlık takarak 10 kere barfiks çekebiliyorum. Vücudumun üst bölgesi çok ii benim omuzlarımda geniş. Hem öyle düzenli bi çalışma programım olmadı dediğim gibi barfiks çalışmamın hep temeli oldu. Geniş omuz isteyenler barfiksi denemeliler bence. Evlerine monte ettiklerinde istedikleri zaman çalışabilirler
 
yasım 19 , eger su anda 16 yasına geri gidebilme imkanım olsaydı arkadaslarında dedigi gibi yuzme,tenis gibi gerdirici hareketleri icinde bolca bulunduran sporları tercih ederdim.ve arkadaslar en onemlisi beslenme ..ne yaparsanız yapın gelismeniz bitene kadar kesinlikle dusuk kalorili diyet yapmayın ve protein almayı ihmal etmeyin..inanın gerek boy uzamasında gerek kemik gelisiminde en onemli faktor bu. bilincli bir sekilde beslenmeye 18 yasında bu sporla tanıstıktan sonra basladım o yasa kadar ulkemizdeki bircok cocuk gibi ne yedigimi bilmeden sabah kahvaltıda chokella ekmek yiyerek geldim o kadar pismanımki..
 
arkadaslar benim yaşım 17 , , 3 mayıs 1992 dogumluyum , 18 e az kaldı yani..omuz ölçüm 98 :( body ye gitme olanagım yok öss var bu sene , ama evde 5 kglik dumbellar var onlarla calısmaya basladım.onlarla omuzları acabiir miyim lutfen yardım edin su kardesinize.
 
asd

arkadaslar benim yaşım 17 , , 3 mayıs 1992 dogumluyum , 18 e az kaldı yani..omuz ölçüm 98 :( body ye gitme olanagım yok öss var bu sene , ama evde 5 kglik dumbellar var onlarla calısmaya basladım.onlarla omuzları acabiir miyim lutfen yardım edin su kardesinize.

bnde aynı durumdaym yardmlarnzı bekliyorum :(
 
Back
Yukarı