Mr.Olympia
Üye
Arkadaşlar Osmanlı tokatıyla ilgili bazı rivayetler var.İşte onlardan bir kaçı...
-Her yeniçerinin Osmanlı tokadını bilmesi mecburidir. Yeniçeriler çok küçük yaşta yeniçeri ocağına alındığında onlara 90-90-90 ölçülerinde bir mermer verilir. Yeniçeri eğitimini bitirip ocağından çıkarken, bu mermerin ölçüleri 90-60-90'a yaklaşır ve bazen daha da incelir. Ayrıca Osmanlı tokadı bir yeniçerinin kılıcından sonra en güvendiği silahıdır. Tokadı yiyen düşman anında beyin travması geçirir ve oracıkta ölür.
-Osmanlı döneminde savaşa gidilirken, ülkede ne kadar deli ya da görünüş bakımından eli-ayağı bozuk, gulyabani tipli insan varsa hepsi toplanır ve ordunun en ön sırasında, düşmanın üzerine yürütülürmüş. Amaç, düşmanın psikolojisini bozmakmış.
Bi sonraki sırada ise, anlatanlara göre "daltarrak" denen adamlar bulunurmuş. Bunlar ise, saraya ufak yaşta alınan gayrı müslüm çocuklarıymış. Küçüklüklerinden itibaren sadece pirinç ve hamur işleriyle beslenip izbandut gibi olmaları sağlanırmış. Bi yandan da, her gün yağlı elleri ile mermer tokatlayıp idman yaparlarmış. Böylelikle elleri sağlamlaşır, beton gibi olurmuş. Zaten mermeri tokatlayarak kıramayanı da savaşa götürmezlermiş.
Bu daltarraklar savaşta gürz-kılıç filan kullanmayıp, düşman askerlerinin beyinlerini tek tokatla, (herhalde "Osmanlı tokadı" lafı da burdan geliyo) dışarı çıkartırlarmış.
-Osmanlı Beyliği'nin kurucusu Osman Bey, bir tartışma sırasında hiddetlenerek çok sevdiği dayısına tokat atmış. Dayısı tokadın etkisiyle oracıkta ölmüş. Olaydan sonra Osman Bey çok üzülmüş ama acı kuvveti de dillere destan olmuş.
-Her yeniçerinin Osmanlı tokadını bilmesi mecburidir. Yeniçeriler çok küçük yaşta yeniçeri ocağına alındığında onlara 90-90-90 ölçülerinde bir mermer verilir. Yeniçeri eğitimini bitirip ocağından çıkarken, bu mermerin ölçüleri 90-60-90'a yaklaşır ve bazen daha da incelir. Ayrıca Osmanlı tokadı bir yeniçerinin kılıcından sonra en güvendiği silahıdır. Tokadı yiyen düşman anında beyin travması geçirir ve oracıkta ölür.
-Osmanlı döneminde savaşa gidilirken, ülkede ne kadar deli ya da görünüş bakımından eli-ayağı bozuk, gulyabani tipli insan varsa hepsi toplanır ve ordunun en ön sırasında, düşmanın üzerine yürütülürmüş. Amaç, düşmanın psikolojisini bozmakmış.
Bi sonraki sırada ise, anlatanlara göre "daltarrak" denen adamlar bulunurmuş. Bunlar ise, saraya ufak yaşta alınan gayrı müslüm çocuklarıymış. Küçüklüklerinden itibaren sadece pirinç ve hamur işleriyle beslenip izbandut gibi olmaları sağlanırmış. Bi yandan da, her gün yağlı elleri ile mermer tokatlayıp idman yaparlarmış. Böylelikle elleri sağlamlaşır, beton gibi olurmuş. Zaten mermeri tokatlayarak kıramayanı da savaşa götürmezlermiş.
Bu daltarraklar savaşta gürz-kılıç filan kullanmayıp, düşman askerlerinin beyinlerini tek tokatla, (herhalde "Osmanlı tokadı" lafı da burdan geliyo) dışarı çıkartırlarmış.
-Osmanlı Beyliği'nin kurucusu Osman Bey, bir tartışma sırasında hiddetlenerek çok sevdiği dayısına tokat atmış. Dayısı tokadın etkisiyle oracıkta ölmüş. Olaydan sonra Osman Bey çok üzülmüş ama acı kuvveti de dillere destan olmuş.