alman bilim adamının mucize buluşu kas gelişimi

ulasmen

Üye
Alman bilim adamı Markus Schülke’nin bulduğu, kas geliştirirken vücuttaki yağı eriten gen, spor dünyasında büyük yankı uyandırdı

fft16_mf34573.Jpeg
ALMAN bilim adamı Markus Schülke, kas gelişimini artırırken vücuttaki yağı eriten bir gen buldu. Bu genin spor alanında dopinge karşı verilen mücadelenin seyrini değiştirmesi bekleniyor. Çünkü bu genin etkisi klasik doping kontrollerinde ortaya çıkmıyor. Spor dünyasının yeni gen dopingine duyduğu ilgi, olimpiyat komitesini de harekete geçirdi.
UZMANLAR, kısa zamanda doping kontrollerine kas örneklerinin de ekleneceğini duyurdular. Sözkonusu gen dopingi, hücrelerde myostatin adlı proteinin üretimini engelliyor. Myostatin üretiminin engellenmesi, kasların gücünü artırırken anormal şekilde büyümesini de sağlıyor. Şu an hayvanlarda denenen gen dopinginin bu yıl insanlarda kullanılması planlanıyor.
kaynak:msnturkiye haberler
artık bununla beraber yakında mr olympıada nasıl ınsanların yarısacagını siz dusunun coleman falan kucuk kalacak yanlarında
 
Son düzenleme:
Olimpiyatlar'da doping alarmı

Genetik teknolojisindeki gelişme, olimpiyat ruhuna da gölge düşürüyor. Kasları üç katı büyüten, kolayca uygulanan gen dopingi şimdiden spor otoritelerini endişelendiriyor. Çünkü bu yeni yöntem hiçbir testte ortaya çıkmıyor.

Dünyanın en prestijli bilim dergilerinden "Scientific American" ve "Discover", 2004 Olimpiyatları'nda çok tartışılacak bir şüpheye yer veriyor; gen dopingi. Enjeksiyonla kolayca uygulanan ve kasları üç katı güçlendiren gen dopinginin en önemli özelliği kan ya da idrar gibi bilinen hiçbir testle anlaşılamaması!

VETERİNER DE UYGULAYABİLİR
Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Kemal Ün, gen transferinin deneyimli bir biyolog, veteriner ya da tıp doktoru tarafından altı ayla bir yıl içinde öğrenilmesinin ve uygulanmasının mümkün olduğunu söylüyor. Hacettepe Üniversitesi'ndeki Türkiye Doping Merkezi Başkanı Prof. Dr. Aytekin Temizer ise bu yöntemin basitliği ve anlaşılamaması yüzünden Türkiye'de de rahatça uygulanabileceğini, kimsenin bunun farkına varmayacağını söylüyor.

GEN DOPİNGİ NEDİR?
*Gen dopingi vücuttaki hastalıklı genlerin yenilenmesine dayanıyor.
*Hayvanlara IGF-I enjekte edildiğinde üç kat fazla yük taşıyabiliyorlar.
*2002 yılından beri gen dopingi de spor müsabakalarında kullanılması yasaklanan yöntemler arasında.


***​

Olimpiyat ateşine gen dopingi gölgesi düştü

Olimpiyatlar başlarken korkunç bir "şüphe" bilimadamlarının ve spor otoritelerinin ruhunu kemiriyor. Hiçbir biçimde tespit edilemeyen "gen dopingi" rekorları tartışılır hale getirecek.

Dünyanın önde gelen bilim dergilerinden "Scientific Amerikan" ve "Discover" bu sayılarında 2004 Olimpiyatları'nın başlamasıyla birlikte ortaya atılan rahatsız edici bir şüpheye yer verdi; Gen dopingi. Çünkü diğer doping yöntemlerinin aksine kan ya da idrar testleriyle tetkik edilemeyen bu yöntem çok yeni olmasına rağmen kolayca uygulanabiliyor. Üstelik bu seneki Olimpiyatlarda gen dopingi yapılması ihtimali çok yüksek ve bu da spor otoritelerinin kabusu. Türkiye Olimpiyat Evi'nden Neşe Gündoğan Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin sporcuların kullanmalarını yasakladığı maddeler listesinde gen dopinginin de olduğuna dikkat çekiyor. Listeye göre atletik performansı artıracak herhangi bir genetik müdahale inceleme sonucu ortaya çıkarsa kullanan sporcular yarışmadan diskalifiye oluyorlar.

Uzmanlara göre gen dopinginin yapılıp yapılmadığının anlaşılması için biyopsi yapılması gerekiyor. Kaslarına önem veren sporcuların da vücutlarının "kesilmesine" itiraz etmesi, yani biyopsiyi kabul etmemeleri ise apayrı bir tartışma konusu. Olimpiyat Evi Hacettepe Üniversitesi'ne bağlı bulunan Türkiye Doping Merkezi ile birlikte
B9AD71E938D6C94A908D61BAb.jpg
çalışıyor. Dünyada sayılı örneklerden olan merkezin başkanı Prof. Dr. Aytekin Temizer gen dopinginin 2002 yılında alınan kararla yasaklandığını belirtti. Temizer de sporculara aşı yoluyla bazı genetik unsurlar vermenin insan potansiyelini artırabileceğini doğruluyor; "Üstelik bunun analiz edilmesi şu andaki şartlarda neredeyse imkansız. Ve konu tam olarak araştırılmadığı için yan etkilerinin ne olacağı da bilinmiyor. Doping kullanımı ile ilgili düzenlemeleri artık tüm dünyada Dünya Anti-Doping Merkezi (WADA) gerçekleştiriyor. Ama komite üyeleri neden mesir macununu ya da ginsengi değil de gen terapisini yasakladı? Çünkü gelecekte çok önemli olacağını anladılar." Peki gen dopingi Türkiye'de uygulanıyor mu? Temizer'e göre bu sorunun yanıtı da koca bir soru işareti. Çünkü uygulanması çok basit ve anlaşılması imkansız! Genler insan metabolizmasının temelini oluşturuyor. Yaşamsal fonksiyonları yerine getiren ve hücresel yapıları oluşturan proteinlerin yapımı da genlere bağlı. Bu mekanizmanın bozulması genetik hastalıklara yol açıyor. Dopinge dönüşen gen
53455A2143D7D04C8F8C67D1b.jpg
terapisi de bu hastalıkları önlemek amacıyla vücuttaki hasarlı genlerin yenilenmesine dayanıyor.

Çoğu vakada işlevlerini yerine getirmediği için "anormal" olarak tanımlanan hasta genler normal çalışan genlerle değiştiriliyor. Pennyslvania Üniversitesi'nden genetikçi Lee Sweeney'in yürüttüğü deneye göre IGF-I adı verilen ve insüline benzeyen bir hormonu enjekte ettiği denek hayvanlar iki hafta sonra diğerlerine göre 3 kat fazla yük taşıyabiliyor. Sweeney'e göre gen dopinginin özellikle atletlere çekici gelmesinin nedeni doping yöntemlerinin tersine ortaya çıkartılamaması. Ayrıca gen dopinginin en çok (kaslarını hızla yenileyeceği için emekliliklerini geciktireceği) haltercilere ve atletlere yarayacağını düşünüyor. Bu yüzden uzmanlar ve spor otoriteleri şu sıralar bütün enerjilerini gen dopingi tetkiklerine veriyor.

REKORLAR ETKİLENECEK
Amerika'da özellikle tarımla ilgili çalışmalarda kullanılan gen teknolojisinin tıptaki kullanımı Jesse Gelsinger vakasıyla gündeme kamuoyuna taşındı. Az rastlanan genetik bir hastalığından dolayı uygulanan gen terapisi 18 yaşındaki gencin ölümüyle sonuçlandı. Ancak bu yöntemi bir mastır öğrencisinin
0F8895C5E229C14AB03BFA28b.jpg
bile uygulayabileceği söyleyen uzmanlar, gen terapisini şimdiden bazı sporcuların denemek istediğini belirtiyorlar. Ayrıca, fizik terapistlerinin gen terapisi yoluyla sakatlanan atletleri daha kolay tedavi edebileceği, bu nedenle bütün kariyerini bir burkulma yüzünden kaybetme riskiyle çalışan sporcular için gen terapisinin tedavi amaçlı olarak kullanılabileceğini savunan uzmanlar da var. 1964 yılında iki altın madalya kazanan Finli kayakçı Fero Mantyranta yıllar sonra gen araştırmalarına kaynak olan sporculardan. Genetik mutasyon geçiren Fero'nun ve çeşitli altın madalyalar kazanan Mantyranta ailesinin diğer üyelerinin kanlarında al yuvarların normalden fazla olduğu ve kandaki oksijen oranının normalin çok üzerinde olduğu ortaya çıkmıştı. Daha önce de pek çok doping skandalının gölge düşürdüğü Olimpiyat heyecanını gen dopingi tartışmasının nasıl etkileyeceği merak konusu. Yine de değişen genetik yapıyla oynanması ihtimalinin spor protokollerini ve prosedürlerini etkileyeceği kesin.
kaynak:sabah gazetesi
 
Artık çok fazla kurcalamaya başladılar,bir gün bu işin b..ku çıkacak..

Nerde doğallık,nerde eşitlik?
Parası olan insan yapacak ya parası olmayan?

Geçenlerde, İnternette Classıc Body Buıldıng yarışması izledim,
Sözde Classıc, yani normal Body Buıldıngden farkı yoktu,
Benim bildiğim Classıc'te estetik ön planda oluyordu,fakat adamlar resmen kas yığınıydı başka birşey yoktu...
 
bencede jozef kara kara dusundugum konu bu bu iş nereye gidiyor parası olan yapıcak parası olmayan burda ciddi anlamda adaletsizlik soz konusu
 
Bu işin varacağı en son nokta gelişmiş ülkelerdeki insanlar dev gibi olacak.Geri kalmış ülkelerdeki insanlarda zayıf ve cılız.Bunu ordu gibi unsurlara yayarsakta gelişmiş ülkelerdeki askerlerin hepsi sanki birer Rambo protipine uyacak.Geri kalmış ülkelerse malum...
 
bu işi türkiyede yapan yer varmı? birde steroidlerde olduğu gibi insan vücuduna zararı olurmu? bilen arkadaşlar yazarsa çok iyi olur.teşekürler...
 
ilk mesajda henuz insanlarda denenmedigi yazıyır ilk mesajdaki daha yeni bir bulus 2. deki ise sabah gazetesinin o 2004 yılından beri uygulandıgı yazıyor ama genlerle oynamak bence cok sakıncalıdır
 
bu işi türkiyede yapan yer varmı? birde steroidlerde olduğu gibi insan vücuduna zararı olurmu? bilen arkadaşlar yazarsa çok iyi olur.teşekürler...

aha şimdiden türkiye'den talipleri çıktı bile.

bu işin suyu çıktı...

vücut geliştirme yarışmalarında kasların büyüklüğünden ziyade vücut estetiği göz önüne alınmalı.bu iş çığrından çıktı çünkü.

saygılar.
 
aha şimdiden türkiye'den talipleri çıktı bile.

bu işin suyu çıktı...

vücut geliştirme yarışmalarında kasların büyüklüğünden ziyade vücut estetiği göz önüne alınmalı.bu iş çığrından çıktı çünkü.

saygılar.
bencede haklısın ama o durumdada bodybuildingin anlamı kalmaz irilikten cok estetik bi vucut ama bu iş cok kotuye gidiyor artık genetigi cok iyi olan insanlar bile bişeye yaramıcak partası olan dev gibi olucak vb vb.... durum vahim bu bide tahlillerdede cıkmıo artık kas ornegi alsınlar bence bu iş o zaman anlasılır
 
bencede haklısın ama o durumdada bodybuildingin anlamı kalmaz irilikten cok estetik bi vucut ama bu iş cok kotuye gidiyor artık genetigi cok iyi olan insanlar bile bişeye yaramıcak partası olan dev gibi olucak vb vb.... durum vahim bu bide tahlillerdede cıkmıo artık kas ornegi alsınlar bence bu iş o zaman anlasılır

vücut geliştirmede sadece estetik kıstas alınsın demiyorum.söylemek istediğim,şu anda zaten yarışmalarda estetik de göz önüne alınıyor.hatta birbirine çok yakın adaylar arasında yüz güzelliği,sempatiklik gibi unsurlar bile belirleyici olabiliyor.fakat ana unsur kas yığınları.
ben diyorum ki,bu steroid işinin önüne geçilebilmesi mümkün değil ki zaten yakında gen dopingi de başlayacak. (ki belki de başlamıştır,bu olimpiyatlarda çinli sporcular patlama!!! yaparlarsa şaşırmayın..) bu yüzden,eskiden estetiğe %10 önem veriliyorsa,bundan sonra %30 önem verilmeli.tek kıstas kas yığınları olmamalı.
şu gen dopingi yaygınlaştığı zaman body building sporcuları insanlıktan çıkacak.HULK'A DÖNECEKLER.şimdi hırslı arkadaşlar içlerinden "ah keşke" diyorlardır fakat gözleriyle gördükleri zaman miğdeleri bulanacak ve bu sporun böyle olmaması gerektiğini anlayacaklar.
saygılar.
 
çok saygıdeğer arkadaşlar galiba mesaj kısa olduğundan doğru anlatamadım .anti aiging diye bir tedavi var herkez bilir herhalde,bu tedavide onun gibi bir şeymi,merak ettim sadece,yoksa bugüne kadar tek ampul dahi olsun steroid bile kullanmış değilim.sadece belli dönemlerde bazı suplementleri ve amino tarzı sporcu gıdalarından kullandım.birde anti aiging tedavisi insanların insanların bağışıklık sistemini güçlendirmeye yönelik birtedavi vede bilim adamları bu tedavi esnasında growhoart büyüme hormonu kullunıyorlar. tabiki bunuyaparkende kontrollu davranıyorlar. amayinede tıp dünyasında bunun bile nekadar doğru bir tedavi olduğu tartışılıyor.tekrar kendimi ilgilendiren kısmından bahsedecek olursam ,açıkçası sağlığımı sağlıklı yaşamak için gerekli bir tedavi yöntemi ise denemek isterim açıkçası.herkeze saygılar....
 
işin acıgı bb king cok migde bulandırıcı oldugunu bilmekle beraber ben hulk gibi olmak isterim :D zaten bu spora baslamamdaki cok buyuk sebeblerdendir neyse işin şakası bi yana bencede artık estetige onem verilmeli zaten dedigin gi,bi artık yarısmalarda estetik on planda ama olimpia hariç tabi ama normal yarısmalarda artık estetik sporcular var mesela hamdullah aykutklu cok iyi bir sporcu
 
yau arkadaş lar inanırmısınız ben bu milyarlık kilitli gen haritasına inceleyin acaaayip bağlantılıyım bilirsiniz kıyamete doğru hayvanların konuşacağı ve insan ömrünün 120 yıla kadar çıkacağı kesin olacak islami olarak. be bu bir süreç bir bilim. ama biz daha başındayız ama hormon ile olacak iş değil bilakis yeni doku hücre mayoz ve mitoz farkı oalcaktır. yuvarlak insan ve hayvan hücresi tersine köşeli hücre. yani sonsuz yaşam gibi. bunuda ancak ve ancak bitki hücresi ile insan hücresinin bağının bulunması ile olabilir.
 
Bir bulus da amerika kitasindan gelmis. Kaynak: www.ntvmsnbc.com

ABD’de yağ yakan ve kas yapan iki hap üretildi. Spor dünyası, kas yapan hapların rekabeti baltalamasından korkuyor...


Tembellere gün doğdu. ABD’li bilimadamları hiç egzersiz yapmadan kas geliştirip yağ yakan iki ayrı ilaç üretti. Henüz test aşamasındaki haplar, kas erimesi ve diyabet gibi hastalıkların tedavisinde kullanılabilecek. Ancak kanda tespit edilemeyen bu ilaçların Pekin 2008’e hazırlanan sporcuların eline geçmesinden endişe ediliyor.

Hiç egzersiz yapmadan, yorulup terlemeden oturduğunuz yerde yağ yakıp kas geliştirmek mümkün olabilir.

ABD’de bilimadamları, egzersizin vücutta yarattığı olumlu etkileri taklit edebilen iki ilaç üretti.

Uzmanlar, denek olarak kullanılan en hareketsiz farelerin bile bu ilaçlar sayesinde 4 haftanın ardından yüzde 44 daha iyi fiziksel performans sergilediklerini fark etti. Sürekli egzersiz yaptırılan farelerde ise performans artışı yüzde 77’ye yükseliyordu.

Uzmanlar, “Aicar” ve “GW1516” adını verdikleri ilaçların vücuttaki kasları düzenleyen geni etkilediğini bu sayede vücudun hiç egzersiz yapmadan kaslanmasını ve yağ yakmasını sağladığını belirtiyor.

Diyabet tedavisi için üretilen bu mucize ilaçlar, spor dünyasında ise tartışmalara neden oldu.

Dünyanın en büyük spor organizasyonu olan Olimpiyat oyunlarına günler kala, otoriteler sporcuların her ne kadar piyasaya sürülmemiş olsa da bu ilaçları elde edip adil rekabeti baltalayabileceğinden endişe ediyor.

Zira, bu ilaçları kanda tespit edebilecek testler henüz mevcut değil.
 
Bir bulus da amerika kitasindan gelmis. Kaynak: www.ntvmsnbc.com

ABD’de yağ yakan ve kas yapan iki hap üretildi. Spor dünyası, kas yapan hapların rekabeti baltalamasından korkuyor...


Tembellere gün doğdu. ABD’li bilimadamları hiç egzersiz yapmadan kas geliştirip yağ yakan iki ayrı ilaç üretti. Henüz test aşamasındaki haplar, kas erimesi ve diyabet gibi hastalıkların tedavisinde kullanılabilecek. Ancak kanda tespit edilemeyen bu ilaçların Pekin 2008’e hazırlanan sporcuların eline geçmesinden endişe ediliyor.

Hiç egzersiz yapmadan, yorulup terlemeden oturduğunuz yerde yağ yakıp kas geliştirmek mümkün olabilir.

ABD’de bilimadamları, egzersizin vücutta yarattığı olumlu etkileri taklit edebilen iki ilaç üretti.

Uzmanlar, denek olarak kullanılan en hareketsiz farelerin bile bu ilaçlar sayesinde 4 haftanın ardından yüzde 44 daha iyi fiziksel performans sergilediklerini fark etti. Sürekli egzersiz yaptırılan farelerde ise performans artışı yüzde 77’ye yükseliyordu.

Uzmanlar, “Aicar” ve “GW1516” adını verdikleri ilaçların vücuttaki kasları düzenleyen geni etkilediğini bu sayede vücudun hiç egzersiz yapmadan kaslanmasını ve yağ yakmasını sağladığını belirtiyor.

Diyabet tedavisi için üretilen bu mucize ilaçlar, spor dünyasında ise tartışmalara neden oldu.

Dünyanın en büyük spor organizasyonu olan Olimpiyat oyunlarına günler kala, otoriteler sporcuların her ne kadar piyasaya sürülmemiş olsa da bu ilaçları elde edip adil rekabeti baltalayabileceğinden endişe ediyor.

Zira, bu ilaçları kanda tespit edebilecek testler henüz mevcut değil.
Doğruysa çok ciddi ve devrim niteliğinde bir buluş.
Spor, besin ve sağlık sektöründe birçok dengeyi altüst etmeye müsait bir gelişme olabilir.
 
Ingilizcesi olanlar haberin aslini bir okusun. Bizimkiler sadece haberin ilgi ceken kismini almislar her zaman oldugu gibi. 1980lerden beri insan denekler uzerinde denenmis ve dedikleri gibi bir etki yok, burada bahsedilen tek bir canli var o da fare. Her ne kadar haberde hucrelerin calisma prensiplerinin fareler ile insanlar arasinda benzerlikler gosterdigi hatirlatilsa da ilacin insanlara etki edecek dozlarda tuketilmesi 1000lerce dolara mal olacagi soyleniyor ve ayrica bahsedilen etki de gozlenlenmemis. Her okudugunuz haberin aslini astarini arastirin, bilimsel yontem bunu gerektirir. Yoksa abshaperla zayiflamaya calisanlardan farkimiz kalmaz.

http://www.latimes.com/features/health/medicine/la-sci-couchpill1-2008aug01,0,4249687.story
 
fakat kardeşim bu ilaç hücrede dokuda nasıl bir plazma düzeyine ulaşıp da hücre bölünmesini arttıra bilir bir nevi Q10 gibi bir plazma arttırıcıya benziyor olabilir insan hücresi DOĞAL yıpranma nedeni ile hücre bölünmesi %70 e varan bir düzeyde artmakta acaba bunu yapan ne olabilir. vucudu yapay olarak kandırmak fakat bunun içinde protein düzeyinin ve materyallerin max düzeyde alınması gerekir. buda erken çöküş getiri hadi aldın diyelim sindirim sistemi bozuklukları hasıl olur araştırmalıyım ben bu konuyu.
 
Geçenlerde ntv de gece saat 2 gibi bu konu konuşuluyordu . Zaten nedense halka bir şeyler öğretebilecek programlar kimsenin izlemediği saatlerde yayınlanıyor. Çinli bir doktorla kendini alman yüzme takımının antrenörü olarak tanıtan bir muhabirin gizli kamera görüntülerini yayınlıyorlardı. yanılmıyorsam 40000 dolar karşılığından vücuda kök hücre enjekte edeceğini vs. den bahsediyordu.

Bana göre mevcut teknolojiyle bunun gerçekleşmesi inandırıcı gelmiyor bana . İnsanoğlu her ne kadar ALLAH ın yarattığı en mükemmel mahlükat olsada ALLAH ın biliminin yanında zavallaınında zavallısıdır. Gen dopingleriyle belki insanın bir yerinin gücü artar ama diğer tarafının ne olacağı mechul olur.
 
Back
Yukarı